İran ile ABD arasında Roma’da gerçekleşen ikinci tur dolaylı müzakereler sonrası İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada müzakerelerin kapsamını net şekilde çizdi. Arakçi, “Bizim için müzakerelerin amacı yalnızca İran’ın barışçıl nükleer programına güven sağlanması ve karşılığında da yaptırımların kaldırılmasıdır” ifadelerini kullandı.
Arakçi ayrıca, görüşmelerin yalnızca bu sınırlar dahilinde ilerleyeceğini ve mevcut prensiplerin dışına çıkılmayacağını vurguladı.
Roma’daki görüşmeler 4 saat sürdü
İtalya’nın başkenti Roma’da bulunan Umman Büyükelçiliği’nde yapılan dolaylı görüşmelerin yaklaşık 4 saat sürdüğünü belirten Arakçi, önceki turla kıyaslandığında bu kez çok daha somut ve hedef odaklı bir diyalog kurulduğunu söyledi. Görüşmelerin ardından konuşan Arakçi, “Bu kez müzakerelerin hedefleri ve temelleri konusunda daha iyi bir anlayışa vardık” dedi.
Tarafların teknik düzeye geçme konusunda mutabık kaldığını belirten Arakçi, “Bu hafta çarşamba günü Umman’da uzman düzeyinde teknik görüşmeler yapılacak” dedi. Bu görüşmelerde ayrıntılar ele alınacak ve bir anlaşma çerçevesinin şekillenmesi hedeflenecek.
Teknik düzeyde görüşmeler başlıyor
İran heyetinin verdiği bilgiye göre, çarşamba günü yapılacak teknik görüşmeler sonrasında, cumartesi günü yeniden Umman’da bir araya gelinecek. Burada, uzman ekiplerin hazırladığı çerçeve gözden geçirilecek ve anlaşmaya olan mesafenin analizi yapılacak. Sürecin kademeli ve denetimli biçimde ilerlediğini belirten İran tarafı, müzakerelere temkinli yaklaşmaya devam ediyor.
“Müzakereler konusunda beklenti yaratmaya gerek yok”
Görüşmelerin içeriğine dair çıkan bazı medya iddialarına da yanıt veren Arakçi, kamuoyunun yalnızca resmi ağızlardan gelen açıklamalara güvenmesi gerektiğini söyledi. “ABD ile yürüttüğümüz dolaylı müzakereler tıpkı dini liderin ifade ettiği gibi dışişlerinin yaptığı ve takip ettiği işlerden sadece birisidir” diyen Arakçi, şu ifadeleri kullandı:
“Süreç doğal bir şekilde ilerliyor ve müzakereler konusunda heyecanlanmaya veya beklentileri artırmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Müzakereler konusunda ne çok iyimseriz ne de çok fazla kötümser. Kontrollü ve ihtiyatlı bir şekilde süreci devam ettiriyoruz.”
Bu sözleriyle Arakçi, sürecin hem diplomatik hem de stratejik boyutlarının dikkate alındığını ve beklenti yaratmanın süreci zora sokabileceğini ima etti.
İran, güvence ve kaldırılacak yaptırımlar peşinde
Nükleer programının barışçıl olduğunu her fırsatta dile getiren İran, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında programı sınırlamaya hazır olduğunu belirtiyor. Ancak Tahran, ABD’nin gelecekte yeniden benzer adımlar atmaması için yazılı güvenceler talep ediyor.
ABD tarafı ise, yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum üretiminin durdurulmasını, uranyum santrifüjlerinin sökülmesini ve mevcut stokların azaltılmasını talep ediyor. İran ise 2015 tarihli nükleer anlaşmanın ötesine geçecek hiçbir sınırlamayı kabul etmeyeceğinin altını çiziyor.
Her iki taraf da pozisyonlarını korurken, müzakerelerin geleceği, teknik görüşmelerin sonucunda netleşecek. Özellikle İran’ın talepleri karşısında ABD’nin vereceği tepkiler, anlaşmanın kaderini belirleyecek en önemli unsur olarak görülüyor.