TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Urla Belediyesi tarafından onay sürecine alınan 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’na ilişkin ayrıntılı bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, söz konusu planların teknik, hukuki ve bilimsel gerekçelerle incelendiği ve süresinde itirazların belediyelere sunulduğu belirtildi. “Bu süreç, yalnızca hukuki bir itiraz değil, kamu yararını ve doğa yararını koruma sorumluluğumuzun bir gereğidir” denildi.
“Yetki aykırılığı tartışmasız”
Oda açıklamasında planların yetki yönünden hukuka aykırı olduğuna dikkat çekildi. “5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7/b maddesi, 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı yapma ve onaylama yetkisini münhasıran Büyükşehir Belediyelerine verir” ifadeleri yer aldı.
Urla Belediyesi’nin hazırladığı plan teklifinin yetki sınırlarını aştığı belirtilerek, “Yetki ihlali yalnızca idari bir uyumsuzluk değil; kent bütünlüğünü riske atan ve hukuki sorumluluk doğuran bir uygulamadır” denildi. Bu tür müdahalelerin İzmir genelinde planlama güvenilirliğini zedelediği vurgulandı.
“Bilimsel ve teknik dayanaklardan yoksun”
Açıklamada planlama sürecinin bilimsel veri, sosyo-ekonomik analiz ve çevresel değerlendirmelere dayalı olması gerektiği hatırlatıldı:
“Plan raporlarında nüfus artışı, sosyal donatı ihtiyacı, altyapı kapasitesi ve çevresel etkilerle ilgili analizler yer almamaktadır. Bu eksiklikler, planlama disiplininin özünü oluşturan kamu yararı ilkesini ortadan kaldırmaktadır.”
Planların parçacı ve rant odaklı bir anlayışla hazırlandığı belirtildi.
“Üst ölçekli planlarla çelişiyor”
TMMOB, Urla’daki planlama kararlarının üst ölçekli planlara aykırı olduğunu belirtti. “Urla’da öngörülen kullanım değişiklikleri, hassas ekolojik alanlarda yapılaşma baskısını artıracak, doğal ve tarımsal alanlarda geri dönülmez dönüşümlere yol açacaktır” denildi.
Ayrıca, 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’ndaki “Yeşil Kuşak” stratejisinin bozulduğu kaydedildi: “İtiraza konu planlama alanında nüfus artışı getiren plan kararları, ‘Yeşil Kuşak’ stratejisini bozucu niteliktedir.”
“Tarım alanları ve ekolojik denge tehdit altında”
Açıklamada, plan revizyonlarının Urla’nın tarım topraklarını yapılaşmaya açtığına dikkat çekilerek “Bu durum İzmir’in gıda güvenliğini doğrudan tehdit etmektedir” denildi. Tarım topraklarının amaç dışı kullanımının 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na aykırı olduğu ifade edildi.
“Bir yanda gıda güvenliği ve iklim krizi için çalışmalar yürütülürken, diğer yanda tarım alanlarının yapılaşmaya açılması bilimsel tutarlılıkla bağdaşmamaktadır” değerlendirmesi yapıldı.
“Kurum görüşleri dikkate alınmadı”
TMMOB, planlama sürecinde temel kurum görüşlerinin yok sayıldığını belirterek, İZSU’nun su kaynaklarının korunması için yaptığı uyarıyı hatırlattı: “İZSU, bölgeye sağlıklı içme suyu temini için nüfus artırıcı plan kararlarının oluşturulmaması gerektiğini açıkça belirtmiştir. Buna rağmen plan revizyonu tam tersine nüfus artışını öngörmektedir.”
“Planlar geri çekilmeli, kamu yararı esas alınmalı”
Açıklamanın sonunda şu çağrı yapıldı:
“Planlama, kamu yararını, doğayı ve gelecek kuşakların yaşam hakkını koruma sorumluluğudur. Yetki ihlalleri, bilimsel temelden yoksun yaklaşımlar ve rant odaklı plan kararlarıyla Urla’nın geleceği şekillendirilemez.”
Oda, belediye meclis üyelerini şehircilik ilkeleri çerçevesinde karar almaya ve İzmir kamuoyunu tarımsal üretim alanlarını koruma konusunda duyarlılığa davet etti.
Ayrıca, “İtirazlarımız dikkate alınmazsa hukuki süreçleri başlatmaktan tereddüt etmeyeceğiz” denilerek açıklama tamamlandı.
