ABD’nin nihai kararı, Türkiye ile birlikte Avustralya, Brezilya, Kanada, Meksika, Hollanda, Güney Afrika, Tayvan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Vietnam menşeli CORE ürünlerini kapsıyor. Soruşturma toplam yaklaşık 2,9 milyar dolarlık ithalat hacmine yönelikti ve damping/sübvansiyon tespitleri gerekçe gösterildi.
Türkiye’ye uygulanacak oran
Nisan 2025’te geçici olarak ilan edilen Türkiye menşeli ürünler için yüzde 15,18’lik anti-damping vergisi artık sürekli uygulanacak; bu oran ilgili şirketler için ABD pazarında fiyatlama ve rekabet gücünü doğrudan etkileyecek.
Sektörel etkiler
Korozyona dayanıklı çelik, otomotiv, beyaz eşya ve inşaatta geniş kullanım alanına sahip olduğundan, kalıcı vergi kararı tedarik zincirlerinde maliyet artışı ve fiyatlara yansıma riskini öne çıkarıyor. ABD tarafı, yerli sanayinin “adil rekabet” koşullarını koruma argümanını vurguluyor.
Yetkili açıklamalar
ABD Uluslararası Ticaretten Sorumlu Bakan Yardımcısı William Kimmitt, “Amerikan çelik şirketleri ve çalışanları adil bir zeminde rekabet etmeyi hak ediyor” diyerek kararın gerekçesini savundu. Sürecin, yerli üretici zararına ilişkin değerlendirmelerle şekillendiği aktarıldı.
Arka plan ve sonraki adımlar
Kalıcı vergi kararı, 8 Ağustos’ta imzalanan ve birçok ülkeye ek gümrük vergileri getiren başkanlık kararının ardından geldi; söz konusu ilave önlemlerle birlikte çelik ticaretinde korumacılık eğilimi güçleniyor. Piyasalar, nihai uygulama ayrıntıları ve olası itiraz süreçlerini yakından izliyor.
Anti-damping nedir?
Damping, bir ürünün dış pazarda iç piyasadakinden düşük fiyatla satılmasıdır; anti-damping vergileri ise yerli üreticiye zarar doğması halinde ithalatçı ülke tarafından devreye alınan telafi edici önlemlerdir. Dünya Ticaret Örgütü kuralları, soruşturma sonucunda damping ve zarar tespit edilirse bu tür önlemlere izin verir.
