CHP’nin 4-5 Kasım 2023’teki 38. Olağan Kurultayı ve 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultayı hakkında açılan altı dava Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tek dosyada birleştirildi; 15 Eylül’de tedbir talepleri reddedilmiş ve duruşma 24 Ekim’e bırakılmıştı. Bu süreçte CHP, 21 Eylül’de 22. Olağanüstü Kurultayı yaparak Özgür Özel’i yeniden genel başkan seçti ve “davanın konusuz kaldığı” tezini güçlendirmeye çalıştı.
Tarafların tezleri
Davacılar, kurultaylarda delege iradesinin organize biçimde sakatlandığını, usulsüzlükler yapıldığını ve sonuçların “yok hükmünde” sayılması gerektiğini savunuyor. CHP yönetimi ise parti içi sürecin hukuka ve iç demokrasiye uygun yürüdüğünü, ayrıca yapılan olağanüstü kurultaylarla davanın konusuzlaştığını ileri sürüyor.
Masadaki dört seçenek
-
Davanın reddi: Mahkeme, iddiaları yetersiz veya davayı konusuz görerek reddedebilir; mevcut yönetim görevine devam eder, belirsizlik azalır.
-
Erteleme: Mahkeme, 39. Olağan Kurultay sürecinin tamamlanmasını bekleyerek yeni bir duruşma tarihi verebilir; siyasi belirsizlik uzar.
-
“Mutlak butlan” kararı: En sert senaryoda 38. Kurultay sonuçları yok hükmünde sayılır; mevcut yönetim hiç göreve gelmemiş kabul edilir ve çağrı heyetiyle yeni kurultay süreci başlar. Bu ihtimal hukuk çevrelerince zayıf görülse de tamamen dışlanmıyor.
-
Çağrı heyeti/geçici yönetim: Doğrudan iptal yerine, kurultayı toplamak üzere bir çağrı heyeti atanabilir; 45 gün içinde kurultaya götürme yükümlülüğü konuşuluyor.
Siyasi takvim ve olası etkiler
CHP Parti Meclisi, 39. Olağan Kurultay tarihini 28-30 Kasım 2025 olarak belirleme yönünde adım attı; bu da mahkemenin “konusuzluk” değerlendirmesini güçlendirebilir. Kulislerde, dosyanın Aralık ayına ertelenerek kurultay sonrası kendiliğinden konusuz kalabileceği yorumları öne çıkıyor.
Hukuki notlar ve beklenti
Mahkeme şimdiye dek tedbir taleplerini reddettiği için bugün de ara tedbir çıkması beklenmiyor; asıl olasılıklar ret veya erteleme olarak öne çıkıyor. Parti hukukçuları, siyasi partiler bağlamında “mutlak butlan”ın uygulanabilirliğine dair ciddi şüphelere dikkat çekerken, karşı taraf yok hükmü argümanını sürdürüyor.
